Son zamanlarda bu konu fazlaca kafamı kurcalıyor. Aslında benden başka kişilerin de kafasını uzun zamandır kurcalıyor. OUT olmak, AÇIK olmak; cinsel kimliğinizi veya yöneliminizi söylemek, gizlememek demek... Birkaç kişiye açık, herkese açık, aile hariç açık şeklinde kişilerin tercihine bağlı açıklık konumları var. Açık olmak veya olmamak tercihinin neden önemli olduğunu masaya yatırmak gerek tek tek...
Bir trans erkek olarak açık olmak benim için neden önemli'yi tanımadığım birine şöyle anlatmıştım:
Aylardan Şubattı galiba, Cerrahpaşa Endokrin'de kontrol yaptırmam gerekiyor, ilk gidişim, Dahiliye yönlendirecek dediler, Dahiliye'ye gittim. Tabii kimlik adımla çağırıldım,
- Sen misin?
- Benim.
(...)
- Evet, şikayet nedir?
- (Neye dayanarak senli benli oluyorsa) Transseksüalite tanısıyla Hacettepe'de takip ediliyorum; ama burada öğrenci olduğum için kan testleri için gitmem zor oluyor, Endokrin takibimi burda yaptırmak istiyorum bla bla...
Kan kağıdım yazıldı, laboratuara inen merdivenleri inerken biri seslendi, durdurdu:
- Merhaba! Ben az önce çıktığın odadaydım, fark etmişsindir sanırım
- (öyle miymiş?) hmm,evet... Bakıyorum, anlamaya çalışıyorum, beyaz önlüğü çantaya tıkmaya çalışıyor bir yandan, öğrenci demek...
- Ben merak ettim de, rahatsız etmek de istemem tabii, transseksüel dedin di mi? Nası yani? Anlatır mısın?
- ÖÖöö... Transseksüelin ne olduğunu biliyosundur tabii
- Evet,tabii ki...
- Sen sor, ben anlatayım?
- Mesela nasıl anladın, ne zaman anladın, ne yapıyorsun şimdi, süreç ne?
Süreci, ailemin yaklaşımını, hayatımı sordu. Öğrenci ve aktivist olduğumu, adımı alış hikayemi, daha blogda gördüğünüz onlarca şeyi çay eşliğinde, denize bakan bir kantinde anlattıkça anlattım, her sorusunu cevapladım. Penise kadar, cinsel hayatıma kadar sordu, sınır tanımadı yani! Ben de doktordur, hekimden utanılmaz diye, kendimi rahatsız etmeyecek sınırlar dahilinde anlattım. Sevgili mevzusuna geldi konuşma, biraz da flört edesi vardı galiba, peki dedi neden söylemeye devam ediyorsun, anlaşılmıyorsun işte, ben seni biyolojik erkeksin de kadına geçiş yapacaksın sandım hatta, söylemesene niye söylüyorsun, dedi. Çünkü, dedim,
- benden önce kimse söylemediği için ben dünyada bir tek benim başıma gelen bir felaket olduğunu düşündüm yıllarca
- yıllarca bilgisiz kaldım, ne yapacağımı bilemedim
- bana uygulanan baskının farkına varamadım
- sadece Bülent Ersoy gibi bir figür olduğu için, bunun kadından erkeğe mümkün olmadığını düşünüyordum
- intiharı düşündüm, sıkışmış hissettim, kendimi reddettim, kabul etmekte zorlandım...
eğer ben görünür olursam, benden sonrakiler bunu yaşamaz veya benden hafif atlatabilir, o yüzden söylemeye devam edeceğim, dedim. Bunca zamandır (ap)açık olmamın da amacı buydu. Sadece ben değil, arkadaşlarımın da benim adıma açık olmalarını talep ettim.
Şimdiyse arkadaşlarımın benim adıma bunu söylemeleri durumunu sorgulamaya başladım, galiba bunu artık istemiyorum, evet istemiyorum. (Çevrenizdeki insanların sizin sınırlarınızı takip etmek konusundaki hassasiyeti bu konuda çok önemli... ) Neden istemiyorum'a gelince,
- Ben gitmeden önce anlatılınca
- merak sebebi oluyorum
- gittiğimde sürekli inceleniyorum
- her davranışımda kadınlık deneyiminin izleri aranıyor veya her şey buna yorumlanıyor
- Ben ortamdan ayrılınca söylendiğinde
- bu dedikoduya giriyor
- "çok başarılı", "hiç anlamadım", "ben onu gerçek erkek sanmıştım" gibi denyo cümleler kuruluyor (bunların iltifat olduğu sanılıyor bir de), bu cümleler üstü kapalı bir fobi içeriyor, can sıkıyor
- aktarılm üzerinden edinilen bilgiler genellikle yanlış oluyor.
Açık olmamak da önemli, kendini koruyabilmek için demek istiyorum. Arkadaşlarımdan, çevremdekilerden kendi açılmamla ilgili tercihi bana, tekelime geri vermelerini rica ediyorum. "Bir arkadaşım var" cihetinden saman altı aktivizmler serbesttir : )
ee sonra kız nasıl karşıladı?Flört edesi durumunu sürdürdümü :) yoksa masada konusup tanışıklığınız orada sonmu buldu ?
YanıtlaSilhak verdi; ama hmm yok ben almayayım gibiydi ki zaaaten benim de alasım yoktu, tanışıklığımız orda kaldı
YanıtlaSil