Tam Gün Yasası Yere Batası

Hayatımıza "Tam Gün Yasa Tasarısı" olarak girdi. Devletin sunduğu dış ambalaj "daha çok çalıştıralım, zaten çok kazanıyorsun; ama daha çok kazan" gibi bir şey olsa da esas hedef muayenehaneleri bitirmekti. Muayenehane en çok kimde var? Profesörlerde, doçentlerde... Kısaca AKP, "üniversite hastanesi yan gelip yatma yeri değildir arkadaş" gibi bir fevri çıkış yapıyordu yine, oysa orda da kimsenin yan gelip yattığı yoktu. [Ekşi'deki yorumların ilk sayfasına da bir göz attım 8 var, 10 var hoşuma giden]

Sosyal devletin gereği sağlık hizmetlerinin ücretsiz olmasını kapsamaz mı, muayenehane buna tezat düşmüyor mu derseniz hakkınız var. Ha, evet, özellikle büyük şehirlerde profesörlere falan ulaşmak zor oluyordu, muayenehaneye yönlendirmeler oluyordu (Hipokratın kemikleri sızlıyordu), doğru.... Fakat tasarının elle tutulur yanı da yoktu. Doktoru haftada 100 saat çalıştırırsan, ne elde edersin? Hasta bir doktor? Bitik bir doktor? Verimsizlik? Bıkkınlık? Kısacası "Türk Tabipleri Birliği, Sağlık Emekçileri Sendikası ve Devrimci Sağlık-İş'in'in ortak kararıyla tam gün yasa tasarısına karşı, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yürüyüş yapmıştı. Ayrıca yasaya karşı yapılan eylemler kapsamında doktorlar bir gün iş bırakmıştı. " ve haklılardı. Fakat doktorlar, tıp öğrencileri; protesto, eylem ne yaptılarsa  işe yaramadı. "Kılıfına uydurulmuş tiranlık"la yönetildiğimiz için Anayasa Mahkemesi ve Danıştay'dan dönen tasarı bir "Kanun Hükmünde Kararname" ile yasa oldu [KHK nedir bakınız, kılıfına uydurulmuş tiranlık deyişimin sebebi budur].

Yasa çıktı, ne oldu? Profesörler patır patır istifa etmeye başladı, özel hastanelere geçtiler; muayenehanesi olup henüz istifa etmemiş olanlar tutuklanma korkusuyla ameliyata girmiyor, ameliyat yapılamaz hale geldi, nitelikli araştırmacılar olan öğretim üyelerinin araştırmaları durdu, zaten bir sorun olan "beyin göçü" aldı yürüdü... Saymakla bitmez.

Şimdi diyeceksiniz ki, iyi de sen bunları niye anlatıyorsun... Çünkü etkilenenlerden biri de benim. Eylül dedim Ekim oldu, şimdi Ekim de bitti; ama ben tarih alamıyorum! Zaten hastalığım engel çıkarıyor bir sürü, bir de bu şimdi... Tekrar, güveneceğim bir doktor bulmak ne kadar zamanımı alacak bilmiyorum. Hastalığım yüzünden herhangi bir doktora ameliyat olamıyorum, "en az zararla ameliyatı yapacak işinin ehli biri" deyince önce profesörlere yöneliyorum ister istemez; ama onlar da yasa yüzünden ameliyata giremiyorlar... Bir açmaz yine, bakalım bu sefer nasıl çözülecek bu düğüm...