Neden Sadece Trans Erkek Aktivizmi -1

Politik dilin kıvrımlarına daş döşesinler! Yıldım, yeminle yıldım. Ben bu hareketin çarpıklıklarına tahammül etmekten yıldım. Trans kadınları ve sadece trans kadınlar tarif edilirken trans denmesin artık! "Translar %90 seks işçiliği yapıyor" denmesin mesela!

LGBT hareketiyle içli dışlı olduğum ilk yıllarda, o ilk enerji, bilme- öğrenme isteği ve idealizmin dürtmesiyle elimin erdiği, aklımın bastığı her şeye bulaştım, izledim, dinledim, okudum. Her türlü yazı çizi, toplantı organizayonu, moderasyon angaryasını gönüllü olarak seve seve üstlendim. Angaryaseverliğim, efendi ve işbitirici yapımla da şu ya da bu şekilde ismim hareketin kemik isimlerinin not defterine girdi bir şekilde.

Sonra sorunlar devri başladı, hep öyledir ya, bir şeye yaklaştıkça gördüğün detay ve çarpıklık miktarı artar... Hareketin sorunlu yanlarını görmeye ve söylemeye başladım, içimdeki angaryasever " aman koyver be, ben kötü olmayayım" demeyi hiç beceremezken, işbitirici taraf da "çözmek için daha iyi eleştir" baskısına başladı, efendi çocuk algısının yanına "sivri" ve belki "geçimsiz/zor" olduğumla ilgili başka bir algı daha yerleşti. O dönemde bir süre "aman dedim, herkes yerinde şen olsun, dernekler benden uzak olsun, azcık kendi derdime bakayım..." Dedim dedim; ama alışmamış götte don durur mu, bir türlü o geçişi tam beceremedim, bir de bir dernek profesyoneliyle aynı evi paylaşıyordum o ara, nereye uzaklaşıyorsun, para da lazım. Derneklerden birinden iş teklifi geldi, kabul ettim. Trans derneği üstelik. Benden beklenen hem yazı çizi işini çekip çevireyim, hem dernekteki trans kadın dominasyonunu kırabilecek bir trans erkek popülasyonu sağlayayım, ofisi canlandıracak etkinlikler yapayım falan... Bilen biliyor, en az üç kişilik iş, ama benden beklenebilir mi... E yaparım, yapılmaz değil... De hangi motivasyonla? Öyle bir ortam var ki, ne bir planlama ne de disiplin... Hiç anlatmayayım, bu kadar olmaz. Trans kadın dominasyonunu kır diye çağırıldığım yerden trans kadın müttefikliğinin, dominatif iktidarın kendinden olanı (burada trans kadın) kollayıp kendinden olmayanı (burada trans erkek) nasıl patakladığını (burada mecazen) görmenin tiksintisiyle ayrıldım. Bir kere o kemik kadronun cici bulduğu çocuk konumundan da atıldın mı, alan sana itinayla kapatılıyor. Öyle, "kamu" tipi bir ilişkilenme. Orada bir yerde dedim, "yok arkadaş, töbeler töbesi bundan sonra, benim alanım trans erkek alanı, bu alanı iyi biliyorum, bunun ötesinde bir şey beni yıpratıyor, defi bela defi kaza, ben lubunya kültürünün dişlilerine harcayacağım enerjiyi trans erkekler için iş çıkarmaya ayırayım..." www.transsicko.blogspot.com öyle bir kafayla açıldı. Çok da güzel, hızlı şekilde yükseldi. Kısa sürede özellikle genç trans kadınların dikkatini çekti, "bizim de böyle bir şeyimiz olsa..." Tam o sıralarda "Trans Dayanışma Ağı" filizlendi ve muazzam bir enerjiyle çalışmaya başladı, 6hafta için (her hafta olmak üzere) 3 toplantı, 1 büyük 1 küçük etkinlik sığdıracak şekilde organize oldu. Müthiş! Umarım dominasyonsuz hava sahası bu sefer kurulur... Çok korkuyorum aynı şeyler tekrar edecek diye... Eğer bu yeni oluşumda bu kırılırsa sanırım artık yukarıda örnek verdiğim durumlar gibi durumlar yaşamayız.

Bu sadece birinci neden, LGBTİ hareketinin kendi hiyerarşisine ek olarakTrans Hareket içindeki trans kadın dominasyonu yani, bakalım zamanla göreceğiz ne olacak... Diğer sebepleri de yazacağım ama, söz