Romeos

Kuir Fest'te izlediğim bir diğer trans erkek filmi de Romeos'tu. Cinsiyet geçişinde olan bir trans erkeğin bir geye aşık olması üzerine kurulu olan hikaye, bir drama olarak özetlenebilir. Filmi anlatmamak için bilgi vermiyorum; ama birçok yönden beğenmedim filmi... Örneğin, Tomboy'un en büyük avantajı aktörün gerçekte de trans olmasıydı, bu filmden çıkar çıkmaz "tüm gördüklerime rağmen Miriam/ Lukas'ı oynayayan aktörün trans olduğuna inanmamın imkanı yok, bence kesin cisgender (doğuştan/biyolojik) erkekti, rol yapıyorum diye bağırıyordu oyunculuğu" dedim. Film de ajitasyona varacak şekilde sürekli drama odaklanmıştı. Ayrıca trans-gey aşkını ele alış biçimi de bence politik olarak hatalıydı... Hemcinsinden hoşlanan transların duyduğu ayrımcı sözlere de pek az yer verilmişti bence...
Sözün özü: "Bu kadar kötülediği film ne menem bir şey ola " diyorsanız izleyin tartışalım efendim : )

Tomboy

Bugün benim hikayemden onlarca şey taşıyan bir film izledim. Oyunculuklar o kadar gerçekti ki, bunun bir tek yolu olabilir diye düşündüm. Haklıymışım, internetten röportajına baktım, başrol oyuncusu tiyatro okuluna bile gitmemiş on bir yaşında bir çocuk, " senin de gördüğün gibi, içimde bir erkeğim; ama bir değişim geçirmeyi düşünmüyorum" diye anlatıyor kendini röportajda. Ancak bir trans bunu o kadar gerçek yapabilirdi, tüm hayal kırıklıkları, tüm sıkışmışlık ve gizlenme-saklama hissini, küçük mutluluklarını bu kadar doğru ve küçük hareketlerle verebilirdi... Filmle ilgili eleştirilerim de var tabii ki; ama izlememiş birine anlatıp önyargı oluşturmak istemem. Yorum yapanlar olursa tartışırız : ) İzleyiniz kısacası...

http://www.imdb.com/media/rm3213802752/tt1847731