Annemin yazısı

Annemden aile grubu için bir yazı istedim. Çok güzel yazmış paylaşmak istedim...

Aklın ve yüreğin kesiştiği noktada  çocuğunuz varsa kaybetmeyi düşünemezsiniz.Üstelik anneyseniz!Koşulsuz sevdiğiniz,yaşadığınız en ağır bedele değer bulduğunuz,  vazgeçemeyeceğiniz tek varlık için hep savaşırken "ben vazgeçtim çocuğumdan"diyemezsiniz. Ben insanım diyorsanız doğurduğunuz canlı da insandır demelisiniz.Kız ya da erkek ne farkeder.Öncesi sonrası yok bunun. O el alemin değil sizin çocuğunuz.Bu güne kadar ona güven vermişseniz "ben yokum" diyemezsiniz.Canı sağ olsun, ne isterse o olsun,varlığı için savaşsın, kendi ayakları üzerinde dursun,ama hep beni yanında bilsin. 

Eskişehir Yaşayan Kütüphane

Cuma, Cumartesi, Pazar Eskişehir'de olacağım hafta sonunda Yaşayan Kütüphane'de "kitap" olacağım, daha önce İstanbul'daki kütüphanelerden birinde Eskişehir'de de trans erkekler olduğunu duymuştum, gelip benimle tanışmasını umuyorum açıkçası : )

Cinsiyet Geçişi Sürecinin Farklı Uygulamaları

Bütün Eğitim ve Araştırma Hastaneleri, cinsiyet geçiş süreci konusunda yetkili kılınmış olmasına rağmen çoğu bu konuda tamamen bilgisiz. Özellikle metropoller dışındaki hastaneler başvuru sahiplerini bu işin kodamanı olarak bilinen Çapa'ya, yeni yeni de -adını bu konuda duyurmaya başlayan- Hacettepe'ye yönlendiriyorlar. Bunun dışında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi de bu sürecin olduğu hastanelerden.

Her biri hakkında kısaca bilgi vermek gerekirse;
(Psikiyatri Bölümü odaklı olarak ve tabii ki duyduğum tanıklıklar üzerinden yani hayli subjektif olarak yazıyorum)
  • ÇAPA: Hem grup terapisi hem de kadroları elverdiğince bireysel terapi uygulamaya çalışıyor, 25 yıldır bu konu üzerinde çalışan fakülte, her ayın ilk çarşamba günü grup terapisi düzenliyor;fakat bu gruba gözlemci olarak bile katılabilmek için önce poliklinikte görüştüğünüz doktorun onayı gerekiyor. Ekibin başında Şahika Yüksel bulunuyor. Şahika Yüksel'in zaman zaman başkanlık ettiği grup terapileri yaklaşık 1 saat ve 40 kişinin katılımıyla yapılıyor, bu toplantılara devam mecburiyeti var. Çapa, transnormativitesiyle ve keyfi uygulamalarıyla (rapor süresini uzatma, terapiden atma vb.) biliniyor. 
  • Hacettepe: Bireysel terapi uyguluyor, ekibin başında Koray Başar var, alanda yakın zamanda üst üste yaptığı ameliyatlarla adını duyuran Hacettepe, maalesef artık sorunlu ameliyatlarıyla anılıyor. Bunun dışında bütün personelin anlayışlı ve düşünceli tavırları sebebiyle tercih ediliyor. Başvurulabilen fakülteler arasında en kısa sürede rapor veren hastane Hacettepe; fakat tabii ki bu kişiden kişiye değişebilen bir şey.
  • Ege Üniversitesi: Grup terapisi uyguluyor; fakat grup terapisine katılmak bile oldukça zor, 2 yıldan önce rapor verilmediğini ve çok katı kurallar uyguladığını duydum. Sürecin var olduğu bilinen hastaneler içinde en fazla zorluk çıkaran yer olarak biliniyor.
Bunun dışında Diyarbakır'da, Antalya'da başvuru yapan arkadaşların sürecin bilinmediği gerekçesiyle sevk edildiklerini biliyorum. Lütfen bu konudaki deneyimlerinizi kısaca yorum olarak veya uzun ve detaylı olarak yazmayı tercih ederseniz mail olarak bana ulaştırın