Festival!

28. Uluslararası Film Festivali 4-19 Nisan tarihleri arasında yapılıyor bu sene. Bu kezcik olsun finallere denk gelmediği için nasıl mutluyum anlatamam. Sarı Lale'li olduğum için evime kadar gönderilen kitapçıktan sabrım yettiğince film seçmeye başlıyorum daha ilk günden, şu olabilir bu belki... derken 3.5- 5.5 derken 100 milyona dayanmak var deyip daha seçici olmaya karar veriyorum, sonra bir bakıyorum ki Film Ekimi'ndeki gibi peş peşe peş peşe film izlemeyi kaldırmayacak kafam daha da azalıyor sayı... Bu arada millete haber veriyorum, ortak film varsa beraber gidelim diye millet tabii erken satış hakkı olmadığı için "daha var bakarız" tavrında neyse 10-12 film seçiyoruz sonuçta, hesap da küçük kalıyor; ama günde 2 film izlemeyince festivalin ne anlamı kalıyor??

Ayrıca geçen seneki festivalin afişi ne güzeldi, videosu hadi neyse kaleideskop görüntüsü çocukluğumu hatırlatıp gülümsetti beni ama bu sene ki afiş berbat! Hani çok renkli olması bile kurtarmadı o kadar yani! Çok kötü, gördükçe mutsuz oluyorum, halbuki geçen senekini eve asmıştım, hâlâ durur diğer kartlarımın yanında:) Çoğunlukla güzel afişleri varmış festivalin: http://www.iksv.org/film/arsiv.asp?ms=31

Bir de x film y seans meselesi var. Çok olması iyi bir şey elbette de, V for Vendetta gibi, Kızılırmak Karakoyun gibi filmleri ekleyerek bu sayıya ulaşılmasaydı keşke. Vurun Kapheye bile var... Tabii herkes benimle aynı fikirde değil, bazıları perdede izlemek başka diyor...

Galalar da zayıf gibi geldi.Milk'i korsanından izlemiştim zaten bir de Il Divo'ya bilet aldım, bu seferlik böyle olsun dedim, film saatlerimi beklemeye başladım. Dahasını tek tek beğendiğim filmlere adlarıyla açtığım başlıklara yazarım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

lütfen başlıkla ilgili yorum yazın, bana ulaşmak için transsicko@hotmail.com adresini kullanabilirsiniz