Adım Berk

Bugün annemle cerrahıma gittik. Aslında bir dayatmaydı... "Yarın cerrahına gidicez birlikte" dedi, ne "benim sorularım var" ne "gidebilir miyiz"... Peki, dedim. Endişeleri var ve onun da bilgi almaya hakkı var, diye düşündüm; ama bir yandan üslubunun nasıl olacağıyla ilgili endişeliydim. 24 yaşında biri olarak ameliyat tarihi almışken ebeveynini götürmenin; benim kendimi, bireyselliğimi lanse edişimi zedeleyeceğini öngörerek de geriliyordum. Bir de burada hormon sürecini aylarca geciktirmeme sebep olan dişli bir kadından bahsediyoruz, "ameliyatı da yakarmış?!" korkusu da yok değil... Ben bir kenarda gergin o bir kenarda gergin, o arada ameliyat için gereken testleri yaptırdım, kahvaltı ettik sohbet ederek. Hatta sohbet ederken isim yüzünden çektiğim zorluktan konuştuğumuzda adını unisex bir şeyle değiştirelim, dedi (Vauuv, büyük gelişme! adını ben verdim, ölsem başka isim kullanamam diyen annemin bunu teklif etmesi beni şaşırttı) ; ama bunun "ameliyat olmadan bu işi nasıl hallederiz" fikrinden hareketle bulunmuş bir çözüm olduğunu bildiğimden o şaşkınlığı bir şekilde topladım; isim her şeyi çözmüyor ki benim için, dedim. Bir sürü yerde nüfus cüzdanı istiyorlar ya da evlenmemi sağlamayacak isim değişikliği mesela, dedim. (Vurguyu verebilmek için büyük yazıyorum bazı yerleri) "evLENmeyi mİ düşünüyoRsun?" dedi. Evet, dedim. Var mı biri, dedi. "Yok... E ama isterim yani, istiyorum yani..." Hmm, hadi bakalım, gibisinden bir baş hareketi yaptı : ) Daha önce olsa "seninle birinin evleneceğini mi düşünüyorsun yani?!" derdi. Neyse sonra içeri girdik, cerrah çıktı, "annem" dedim. Halbuki, annemin bir adım geride olduğu o birkaç saniyede "Tunç Bey, annem endişelerini görüşmek için gelmek istedi, kıramadım" gibi bir giriş cümlesi vardı kafamda, aklımdan uçtu! Buyur edildik, annem plağı koyuyorum duruşunu aldı ve söze başladı: "Berk" dedi ve devam etti... Konu can sıkıcıydı, orada olmak istemediğim ve beni geren bir şeydi; ama "annem ilk kez adımı kullandı"... İçimden bunu söyledim. Bu o kadar büyük bir adım ki onun için... LİSTAG'ı anmamam mümkün değil bu noktada... Benden bahsederken belki kullanıyordu, beni Berk* olarak tanıyan insanlarla konuşurken, ama benim yanımda, benden bahsederken... Önemli bir andı.
Sonra tatsızlığı giderek artan konuşmaya döndüm, ama devamını bu başlıkta anlatmamalıyım diye düşünüyorum, o konuşmayı ayrıca yazayım...

*Eskiden iki adım vardı, birini babam birini annem yazdırmış ben babaanneminkini değil anneminkini kullanıyordum, sonra ikisinin yerine birer isim seçtim. babanneminkinin yerine babamın oğluna koymak istediği Berk'i ve anneminkinin yerine arayıp bulup seçtiğim İnan'ı... Şimdi iki ismim de kullanımda, sadece "Berk"ler karışıyorsa Berk İnan diyorlar onun dışında ikisinden birini seçiyorlar. Berk daha çok tercih ediliyor neden bilmem, o yüzden Berk olarak yazdım.

2 yorum:

  1. Merhaba Berk :)
    Bloguna tesadüfen geldim, bende bir blogcuyum.
    Sevdim sanırım yazılarını.

    Takipteyim.

    YanıtlaSil
  2. Merhaba :)
    Baktım bloguna yorum gönderilebiliyor olsaydı son yazına yorum olarak başka bi blog adresi yazmak istemiştim; ama görmeni umarak buraya yazacağım artık: http://askamethiye.tumblr.com/

    YanıtlaSil

lütfen başlıkla ilgili yorum yazın, bana ulaşmak için transsicko@hotmail.com adresini kullanabilirsiniz