Tomboy

Bugün benim hikayemden onlarca şey taşıyan bir film izledim. Oyunculuklar o kadar gerçekti ki, bunun bir tek yolu olabilir diye düşündüm. Haklıymışım, internetten röportajına baktım, başrol oyuncusu tiyatro okuluna bile gitmemiş on bir yaşında bir çocuk, " senin de gördüğün gibi, içimde bir erkeğim; ama bir değişim geçirmeyi düşünmüyorum" diye anlatıyor kendini röportajda. Ancak bir trans bunu o kadar gerçek yapabilirdi, tüm hayal kırıklıkları, tüm sıkışmışlık ve gizlenme-saklama hissini, küçük mutluluklarını bu kadar doğru ve küçük hareketlerle verebilirdi... Filmle ilgili eleştirilerim de var tabii ki; ama izlememiş birine anlatıp önyargı oluşturmak istemem. Yorum yapanlar olursa tartışırız : ) İzleyiniz kısacası...

http://www.imdb.com/media/rm3213802752/tt1847731

7 yorum:

  1. ben de çocukluğumu izler gibi izledim kayınço :)

    YanıtlaSil
  2. Hımm.. Hemen ediniyorum ve izliyorum.

    YanıtlaSil
  3. gerçekten etkileyiciydi; ama kurgu eksik kalmış, film bitmemiş, o son sahne bir final olmamış diye düşünüyorum... ne dersin damat?

    YanıtlaSil
  4. Yani, o sahnede de benim yaşadığım bişeylerden bişeyler vardı çokça. Ailelerin "İtiraz etme, sen kızsın!" demesi (her ne kadar filmde tam öyle olmasa da), çocukların da yarım ağızla, mecburen "Peki." demelerini çok güzel anlatıyordu bence o sahne. Küçükken bir dönem etrafımdaki çocukların hepsi dış görünüşümden ötürü beni cisgender erkek sanıyordu, ben de o çocukların yanında olduğum sıralarda ailem de yanımda olacağı için onlara mecburen "ben kızım" falan demek zorunda kalıyordum (her ne kadar onlar beni erkek olarak kabul etmeye, ona göre seslenmeye ve ona göre davranmaya devam etseler de:)), aynı Michael'in durumunda olduğu gibi "Sennn kendiniii erkeekkkk olarakk mı tanıttınnn herrkeseee???!!!" durumu ortaya çıkmasın diye. O yüzden o sahnede Michael'in yüz ifadesi ve duruşu beni oldukça etkiledi. Ama tabi orada tam bitmemiş film, mesela kız buna rağmen ona Michael demeye, onu sevmeye, ilişkilerine devam etse, aynı eskisi gibi davransa, hayat bayram olsa falan ama tabi bu tarz filmlerde olmaz öyle şeyler:) Boys Don't Cry'da oluyordu biraz öyle bişeyler Brandon ile esas kızımızın arasında ama onun da sonu kötü bitti:( Velhasılı, bence güzel filmdi, en azından dünyalar yıkılmadı sonunda, buna da şükür:) Hem cidden insan küçüklüğünün film yapıldığını görünce mutlu oluyor en azından:) Dimi kayınço? :)

    YanıtlaSil
  5. doğrusun... işte olmuşken tam olaydı diyor insan ama bu da hoş

    YanıtlaSil
  6. Filmi kendimi izler gibi izledim. Michael'in gözünde duran bulut o kadar tanıdıktı ki...Dayanamadım sevgilime sordum. "Gözlerimden bir bulut geçtiği oluyor mu hala?" diye. "Bulut yok ama kırgınlık ve çekingenlik okunuyor zaman zaman" dedi. Denize girmeyi ne kadar çok özlediğimi de bu film sayesinde bir kez daha fark ettim. Finali anlamadım. Hatta "Bir sonraki parça nerede yahu" diyerek sitede arandım. Finaline rağmen Micheal'in oyunculuğu ve kardeşinin tatlılığı alıp götürüyor...

    YanıtlaSil
  7. Kadının sadece erkek egemenliğinde yaşayabildiği toplumumuzda transerkeklerin yaşamını biz daha iyi filmleştirebiliriz aslında.

    Hatta kendi yaşadıklarımı yazma, filmini yapma gibi bir hayalim var mesela :)

    YanıtlaSil

lütfen başlıkla ilgili yorum yazın, bana ulaşmak için transsicko@hotmail.com adresini kullanabilirsiniz